Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu

Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu

Ayrılma anksiyetesi aslında çocuğun güven duyduğu nesneden uzaklaşmaya yönelik yaşadığı zorluğa verilen bir isimdir. Her çocuk tanıdığı insandan koparken zorluk yaşayabilir veya korkabilir. Ayrılık Anksiyetesinin özelliği çok yoğun hissedilmesi ve şiddetinin kontrol edilemiyor oluşudur. Çocuklar güven nesnesinden ayrılırken kaygılanmaya başlarlar.Güven nesnesinin başına bir şey gelmesinden endişe ederler ya da kendi başlarına güven nesnesi yokken bir şey geleceğine inanırlar. Tehlikedeyim! Güvende değilim! gibi inanışlar çocuğu huzursuz eder ve yoğun ağlamalar, ayrılmamak için çabalama, öfke ile beraber vurma davranışı gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir.

Neden Ayrılmaya Yönelik Aşırı Kaygı Oluşur?

Ayrılma Kaygısı yaşanmasının birçok farklı sebebi olabilir. Çocuk ile bağlanma figürü arasında güçlü bir ilişki kurulmamış olabilir ve ayrılmaya yönelik tepki bu bağlanma probleminden kaynaklanabilir. Bakım veren kişinin çocuk üzerine aşırı düşmesinden dolayı oluşabilir veya organik temellerden kaynaklanan bir durum söz konusu olabilir. Bazen ebeveynlerden birinin habersiz bir şekilde ortadan kaybolmasından kaynaklı, her an herkesin gidebileceği fikrine kapılabilir çocuklar ve bu yüzden yanında kalanları hep göz önünde tutmak isteyebilir.

Ayrılık Anksiyetesinin zamanında fark edilmediği durumlarda, çocuk iyice bağımlı kişilik özellikleri göstermeye başlar ve gündelik işlevsellik bozulur. Bağlanma figürünün de gündelik ihtiyaçlarını yerine getirmesini güçleştirir. Örneğin:Bakım verenin tuvalete bile tek gitmesini istemez kapısında ağlar, ayrı yatmak istemez, okula gitmek istemez vb.

Ayrılık Anksiyetesinin Tedavisi

Genellikle 2-3 yaş grubundaki çocukların hayatlarında bir sürü şey değişir ve bu değişimin en önemli parametrelerinden biri de kendi varlıklarını fark etmeleridir. Artık anne ve babasının bir uzantısı değilde ayrı biri olarak kendini fark etmeye başlar çocuk. Konuşabilmeye, kaslarını kontrol etmeye ve birçok temel ihtiyacını karşılamaya başlar. Genellikle tamda bu dönemlerde çocuklarda o sağlıklı ayrışma sağlanamadığı zamanlarda görebiliyoruz ayrılık anksiyetesini. Veya 3 yaş ve üzeri çocuklarda da bu durum sıklıkla görülebilmektedir. Ama bazı belirtiler genelde erken zamanlardan beri vardır ve şiddetlenerek devam eder. Bu yaş grubu çocukları ile Oyun Terapisi ekolüyle çalışmak yardımcı olacaktır. Var olan problem sadece çocukla ilgili olmadığı için sürece ebeveynlerinde dahil edildiği sistematik çalışmalar daha hızlı sonuç vermektedir.

Eğer bu ayrılık anksiyetesi belirli bir olayın ardından gerçekleştiyse bu noktada Çocuk EMDR Terapisinin de çok etkili olduğu bilinmektedir.Bazen çok basit sandığımız olaylar çocukları travmatize edebilir. Bir şeyin “travma” olabilmesi için illa çok büyük olaylara ihtiyaç yoktur. Duygusal ihtiyaçların karşılanmadığı, temel güven nesnelerinden birinin aniden ortadan kaybolduğu durumlarda, bir çocuğu travmatize edebilir. Bu gibi durumlarda Çocuk EMDR’ından yardım almak faydalı olacaktır.