Çocukluk Çağında Alınan Psikolojik Desteğin Pozitif Etkileri

Dünya Sağlık Örgütü sağlığı şöyle tanımlamıştır: “Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir." İnsan psikolojisi de sağlığın büyük bir kısmını kapsamaktadır. Beden sağlığı ve ruh sağlığı birbirinden ayrı düşünülemez. Yani psikolojik olarak tam sağlıklı değilsek sağlıklı bir bedene de sahip olmamız pek mümkün değildir. Sağlıklı bir beden ve sağlıklı bir ruh hali için yapmamız gereken şey çok basittir: Baş edemediğimiz bir problemle karşılaştığımızda erken dönemde yardım almak. Nasıl ki vücudumuzda bir ağrı veya zorlanma hissettiğimizde doktora gitmez ve bekletirsek bu bize ilerleyen dönemlerde daha büyük bir sorun olarak dönüyor ise, psikolojik zorlanmalarda da erken dönemde destek alınmadığında sorunların daha karmaşık bir hal aldığı ve bireyin hayatını daha da olumsuz etkilediği yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur (Connor, 2003).

Özellikle çocukluk yaşlarında yaşanan olumsuzluklar hayatımızın sonraki dönemlerini oldukça fazla etkiler çünkü kişilik temelleri bu dönemlerde atılmaya başlanır. Çocuklar kendi potansiyellerini ve dış dünyayı yavaş yavaş keşfetmeye başlar. Dünya ve benlik algılarını oluşturmaya başladıkları yaşlarda yaşadıkları takılmalar fark edilmediği veya görmezden gelindiği zaman çok farklı olumsuz bir benlik ve inanç geliştirebiliyorlar. Duyarlı yetişkinler olabilecekken, çok farklı bir kimlik inşa edebiliyor ve hayatlarını etkileyecek birçok karmaşık sorunu ortaya çıkabiliyorlar. Bu ihmaller yetişkin yaşlarda fark edildiğinde de toparlanma süreci çocuk yaştaki halimize göre çok daha uzun olabilmektedir. Özellikle çocukluk çağı travmalarının izleri, müdahale edilmediği taktirde yıllarca bizimle kalabiliyor ve yetişkin kimliğe de zarar verebiliyor.

Çocukluk Çağı Travmaları

Travma olarak ifade ettiğimiz durum çocuğun bedenini veya ruhunu tehdit eden bir olayı deneyimlemesi veya ikincil olarak bunu yaşayan birinin deneyimini gözlemlemesinin ardından ortaya çıkan yoğun uyarılmışlık halidir. Travma deyince akla hep hayati risk taşıyan faktörler gelir fakat travmalar bununla sınırlı değildir.Hayati risk taşımayan durumlarda da çocuklar travmatize olabilir.Örneğin: Topluluk önünde utanç verici duruma düşme, duygusal örselenme, fiziksel ihmal vb. durumlar da travma yaratabilir.

Yapılan çalışmalar travma deneyimlerinin %25’lik bölümünün çocukluk döneminde ortaya çıktığını göstermektedir (Oflaz, 2015). Çocukluk dönemlerinde deneyimlenen travmalar, çocukların kişiliklerini ve benlik algılarını doğrudan şekillendireceği için zamanında destek alınmadığında daha büyük kişilik bozukluklarına sebep olabilir. Özellikle travmaya maruz kalan çocukların davranışlarında doğrudan olumsuz değişiklikler olduğu saptanmıştır (Çelik ve Hocaoğlu, 2018). Bununla beraber travmalar duygu ve düşünceler üzerinde de önemli olumsuz etkilere sahiptir. Erken dönemde deneyimlenen bir travma olumsuz benlik inançlarına sebep olabilir ve kişinin var olan potansiyelini keşfetmesini bloklayabilir.

Çocukluk çağı travmalarına erken dönemde müdahale edilmediği zamanlarda; başarısızlık algısı, düşük öz saygı, duygusal yeme, kendini ve başkalarını affetmekte zorlanma, ikili ilişkilerde zorlanma, dürtüsel davranışarda artışa hatta birçok psikolojik sorunun oraya çıkmasına da zemin hazırlamış olur (Abukan, 2020). Travmalara erken dönemde müdahale edildiğinde bahsi geçen travmatik izlerin etkisi de ortadan kalkacaktır.

Çocukluk Çağı Psikopatolojileri

Çocukluk çağı zorlanmaları travmalarla sınırlı da değildir.Tıpkı yetişkinler gibi çocukların da psikolojik problemleri olabilir. Bu problemleri daha iyi analiz edebilmek için yönümüzü çocuğa çevirmemiz gerekir. Çocuklar ağladığında susturmadan önce veya vurduklarında kızmak yerine önce bu davranışın altında nasıl bir ihtiyaç var diye düşünebilmek çok kıymetli. İşte o zaman yönümüzü çocuğa çevirmiş oluyoruz. Çocuğun ihtiyaçlarını fark edebildiğinizde ve ihtiyaçlarını karşıladığınızda sorunların ortadan kalkacağını varsayıyoruz. Özellikle sorunların ortadan kalkmasında ebeveyn tutumlarının çok önemli bir rolü vardır ve çocukların gelişimlerini doğrudan etkileyen bir faktördür (Özgen, 2017). Fakat ihtiyaçlar karşılansa bile, etkili ebeveynlik becerileri kullanılsa dahi bazı sorunlar ortadan kalkmayabilir. Eğer çocukta psikolojik bir bozulma oluştuysa burada sadece sizin sunduklarınız yeterli kalmayabilir. Bu gibi durumlarda da bir uzmandan destek almakta fayda var. Çünkü çocukluk çağında yaşanan fiziksel veya duygusal ihmaller, ilerleyen yaşlarda kar topu etkisiyle o kişiye ve çevresine geri dönüyor.

Çocukluk çağında oluşabilecek psikolojik sorunları başlıca özetlemek gerekirse: Parmak emme, dışkı-idrar kaçırma veya tutamama, uyku problemleri, çocukluk çağı depresyonu, çocukluk döneminde bipolar, ayrılık anksiyetesi, seçici suskunluk, sosyal fobi, panik bozukluk, yaygın kaygı bozukluğu, fobik bozukluklar, travma sonrası stres bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, konuşma bozuklukarı, özgül öğrenme güçlükleri, karşıt olma karşıt gelme bozukluğu vb. denilebilir.

Yukarıda bahsi geçen sorunlar fark edildiğinde alınan yardımlar çocukların ilerde öz saygı ve girişkenliklerinde artış, kendisine ve çevresine daha affedici olma, güçlü sorun çözme becerileri geliştirme, etkili iletişim becerileri ve dürtüsel davranışlarda artan otokontrol vb. birçok faydası olmakla beraber en önemlisi daha mutlu bir çocukluk geçirmesine yardımcı olacaktır. Hiçbir davranış durduk yere ortaya çıkmaz. Bu davranışları birer yardım çağrısı olarak kabul edildiği zaman hem ebeveynlerin hem de çocukların daha da rahatladığı yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur (Yanıt, 2020).

Bu nedenle erken dönemde alınan yardımların hem yardım alan çocuğun ilerleyen dönemlerde daha sağlıklı bir hayat inşa etmesinde hem de ebeveynlerin etkili ebeveynlik becerilerini geliştirip süreci olumlu yönetmeleri üzerinde etkileri vardır.

KAYNAKÇA

• Oflaz, F. (2015). Travma yaşamış çocuk ve gençlerin ele alınmasında çocuk-ergen ruh sağlığı ve psikiyatri hemşireliği uygulamaları. Turkiye Klinikleri Dergisi 1(2), 46-51.
• Connor KM, Davidson JRT, Lee LC. Spirituality, resilience, and anger in survivors of violent trauma: a community survey (2003). J Trauma Stress 16(5), 487-494.
• Çelik, GF, Hocaoğlu Ç. (2018). Çocukluk çağı travmaları bir gözden geçirme. Sakarya Tıp Dergisi 8(4):695-11.
• Abukan, B. (2020). Çocukluk Çağı Travmalarının Koruyucu Aile İçinde Sağaltımı Üzerine Bir Değerlendirme. Toplum ve Sosyal Hizmet, 31(1), 241-260.
• Özgen, H. (2017). Çocukluk çağı ruhsal travmalarının ebeveyn tutumları üzerindeki yordayıcılığı (yüksek lisans tezi).
• Yanıt, E. (2020). Çocuğumu Benden Alın!”Sınır Koyma Probleminin Çocuk Merkezli Oyun Terapisi İle Sağaltımı. Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi , 3(5), 35-48.