Evlilik ve İlişkilerde Yaşanan Sorunlar

Yapılan evliliklerinin en önemli ortak noktalarından biri, çiftlerin evlenmeden önce herhangi bir eğitim almamış olmasıdır. Evlilikler ve çift ilişkileri ile ilgili genel olarak bildiğimiz şeyler kendi anne ve babalarımızdan gördüğümüz, akrabalarımızdan gördüğümüz ya da film – dizi vb. kanallarla şahit olduğumuz doğruluğu son derece tartışmalı olan ilişkilerdir. Bununla birlikte ebeveynlik rolleri ve sorumlulukları, ev içi görev ve sorumluluklar ya da sorun çözme becerileri de çoğunlukla model alarak öğrendiğimiz ve hayatımıza yansıttığımız becerilerdir. Çift ilişkilerindeki belki de en karanlık nokta ise cinselliktir. Çünkü diğer faktörlerin aksine gerçek bir tabu olduğu için cinsellik ile ilgili kendi anne ve babalarımızdan da doğru bilgiler almak noktasında sıklıkla desteklenemiyoruz. Genel itibariyle cinsellik hususundaki fikirlerimiz mitlere ve porno filmlere dayanıyor ki bu da oldukça önemli bir sorun oluşturmaktadır. Görüldüğü üzere en önemli sorun evlilik öncesi eğitim ile ilgili sorunlardır. Bu noktada temeli kusurlu inşaa edilen bir evlilik muhakkak ilerleyen süreçlerde sorunlar çıkaracaktır.

Eğitim eksikliğinin yanında zaman zaman bütün insan ilişkilerinde yaşanabilecek iletişim sorunları elbette aile ya da çift arasında da görülebilir. Çeşitli iletişim kazaları çift ve aile arasındaki ilişkiyi sabote edebilir. Çiftler ya da bütün bir aile zaman zaman sağlıklı iletişim kurabilme noktasında sorun yaşayabilir. Kendini ifade edebilme, dinleme, duygudaşlık ve empati kurma gibi noktalarda destek gerekebilmektedir.

Evliliklerde en çok ihtiyaç duyulan sorunlardan biri de kriz ve problem çözümü olabilir. Taşınma, iş kaybı, ölüm, aldatma, aileye yeni bir ferdin dahil oluşu ( doğum, evlat edinme, bir akrabanın yerleşmesi vb. ) çiftin ve ailenin temel dinamiklerini sarsabilir. Rutin ve olağan akışında giden evlilik hayatının ortasına düşen bu ve bunun gibi çeşitli ‘’farklı’’ durumlarda özellikle çiftlerin destek alması son derece önemlidir.

Evliliklerde radikal farklı olaylar sarsıcı etki yaratırken bu durumun tam tersi de sorun teşkil edebilir. Her şeyin çok belirgin oluşu, rutinlerin tüm yaşamı ele geçirmesi ve yalnızca konfor alanına hapsolmuş aktif olmayan bir aile hayatı da aile fertleri için çözülmesi gereken bir sorun olabilir.

Aileler için rutinlerden bahsetmişken ev içi bireysel sorumlulukları da atlamamak gerekmektedir. Özellikle çiftler arasında ciddi sorunlara neden olabilirken evde yaşayan herkes için önemli başlıklardan biri de ev içi sorumluluklardır. Market alış verişi, sofra hazırlama, ev temizliği, çamaşır kontrolü vb. birçok görev aile içi denge gözetilerek yerine getirilmediği takdirde önemli sorunlar yaşanabilmektedir.

Çiftler arasındaki ilişkiyi en çok etkileyen faktörlerin başında belki de cinsellik gelmektedir. Erkek ve kadın cinsel işlev bozukluklarının günümüzde çiftler arasındaki ilişkiyi son derece olumsuz etkilediği bilinmektedir. Cinsel eğitim eksikliği ve mitler kaynaklı sorunların yanında bireysel travmaların da kaynaklık ettiği cinsel problemler boşanmalar arasında da kendini göstermektedir. Bununla birlikte anne ya da baba olarak eğer varsa çocuğa cinsel eğitim vermek ve çocuğun cinsel eğitim alabilmesini sağlamak da ebeveynlik sorumluluklarındandır. Günümüz evliliklerinde aksayan faktörlerden en önemlilerinden birinin cinsellik ile ilgili başlıklar olduğu muhakkaktır.

Yukarıda belirtilen ve çoğaltılabilecek bütün sorunlar için bahsettiğimiz çift ve aile terapileri en güçlü çözüm metodu gibi görülmektedir. Getirilen sorunun başlığı ne olursa olsun işbirliği ile yürütülen profesyonel bir çalışma, destek gerektiren tüm nüvelerin güçlendirilmesinde son derece etkili olacaktır. Lisans eğitimi üzerine alınan çift ve aile terapilerine yönelik eğitimler ile uzmanlaşan bir alan profesyonelinin desteği ile aile ve çift, sorunlarına başka bir gözle ve çözüm odaklı bakabilmeyi öğrenebilir. Gerek geçmiş sorunların ve ifade edilememiş duyguların ifadesi, gerek ailenin geleceğine dair gerçekçi ve yapıcı hedefler ile yürütülen bir çalışma süreci aileyi ve bireyleri pozitif etkilemektedir. Hiçbir çift ya da aile ilişkisi sorunsuz değildir. Aslında insan ilişkilerinde zaman zaman sorun yaşanmaması mümkün değildir. Çift ve aile, birlikteliklerini bu problemlerle birlikte de sürdürebilmeyi ve birlikte çözüm aramayı da öğrenebilmektedir.

Zaman zaman evliliklerin sonlanması da gerekebilir. Tüm aile fertleri için en doğru karar boşanma olduğu takdirde de çift ve aile terapisi gündeme gelmektedir. Evlilik eğer ‘’ kurtarılamayacak ’’ durumdaysa aslolan ailedeki bireyleri kurtarmaktır. Erkek, kadın ve varsa çocuklar için ayrılık sürecinin sağlıklı ilerlemesi ve bireylerin geleceğe daha sağlıklı bakabilmesi için aile ile boşanma da çalışılabilir. Algılanan o şiddetli boşanma atmosferinin yaşanmaması, çocukların süreci en doğru biçimde aşması, çiftin boşandıktan sonra da varsa çocukları eksenli sağlıklı iletişim kurabilmesi gibi noktalarda terapi desteği oldukça önemlidir.