Madonna & Fahişe Sendromu

Madonna Fahişe Sendromu Nedir?

Madonna; temiz, saf ve kutsal kabul edilen kadın figürü anlamı taşımaktadır. Fahişe ise hepimizin bildiği gibi para karşılığı seks veren, "hafif kadın" anlamı taşımaktadır. Madonna & Fahişe Sendromu, erkek cinsel işlev bozukluklarının en gizli ve kültüre – aileye – ebeveynlere bağlı nedenlerinden biridir. Erkeğin, partnerine atfettiği anlamın ve olması gereken bağın – ilişkinin çarpık oluşuyla ilgilidir. Erkek bazen; evlenilecek kadın olarak gördüğü saf, temiz, masum, kutsal kadın figürü ile seks yapılacak kadın figürü olan ateşli, çekici, cezbedici kadın figürlerini bir araya getiremez. Erkek için bir anne modeli olan temiz eş figürü ile "kirli ve yasak – zarar verici" bir eylem olan seksin aynı kadında birleşememesi ve bu durumun çiftin cinsel birlikteliklerinde kendini keskin bir biçimde göstermesine Madonna & Fahişe Sendromu denir.

Madonna & Fahişe Sendromunun Kökleri

Bilindiği gibi her erkek çocuğun ilk aşkı annesi, her kız çocuğun ise babasıdır. Freudyen temelli bakışta oedipus ve elektra kompleksi olarak adlandırılan bu durum, erkek ve kız çocukların cinsel kimliğini fark edişi ile anne ve babalarına olan düşkünlükleri olarak tanımlanabilir. Burada çocukların ilk cinsel çekim öznelerinin karşı cinsten olan ebeveynleri olduğunu görebiliriz. Çocuk, hem cinsi olan ebeveyni de rakibi olarak görüp, ilerleyen dönemlerde bu ebeveynini rakip olmaktan çıkarıp kendisi ile arasında özdeşlik kurarak mevcut karmaşasından kurtulur. Dolayısıyla kız çocuklar anneleri ile, erkek çocuklar da babaları ile kendi cinsiyet rollerine bürünmeye başlar. Bu roller de ilerleyen dönemlerde partnerleri ile ilişkilerini belirleme ve yürütme noktasında kişinin temel dinamiği olur.

Yukarıda bahsettiğimiz analitik görüş ekseninde son derece doğal gelişim örüntüsüdür. Fakat bazen – maalesef belki de kültürel nedenlerle sık sık – bu örüntü bahsedildiği gibi düz bir akış içerisinde ve kendi bütünlüğünde sağlıklı biçimde ilerlemez. Erkek çocuklar bazen baba ile özdeşlik kurup anneye karşı olan çocuksu aşkını bitiremez. Bağlarını koparamaz. Babasının annesine karşı tutum ve tavırlarının da sağlıksız oluşuna şahitlik etmişse (fiziksel şiddet, duygusal şiddet vb.) ya da anne ve babasının cinsel birlikteliğini görmüş ya da duymuşsa ki çocuk bunu annesinin zarar gördüğü bir eylem olarak yorumlar, ilerleyen dönemlerde annesi için bir kurtarıcı olma yoluna girebilir. Çocukken başaramadığı, gücünün yetemeyeceği şeyi yetişkin ve güçlü olduğu dönemde telafi etmek isteyebilir. Babası ile kurduğu özdeşlik neticesiyle kendisi babası olurken, partnerinin de annesini sembolize edeceği bir ilişki ile yaşadığı negatif deneyimleri onarmak isteyebilir…

Madonna & Fahişe Sendromunun Neden Olduğu Erkek Cinsel İşlev Bozuklukları

Bu sendrom çoğunlukla duygusal bağ ile birlikte ilerleyen ciddi ilişkilerin başlamasının yanı sıra özellikle evlilik ve hamilelikten sonra erkekte kendini gösterir. En temel belirti erektil disfonksiyon – iktidarsızlıktır. Kadın, cinsel birlikteliği arzulayan erkek için bu enerjiyi aktarabileceği bir nesne olarak görülemediği için; daha önemlisi ereksiyon gibi şehvetli ve "kirli" bir cinsel durum kutsal görülen kadına karşı bir aşağılama ve hakaret olacağı için erkek sertleşme bozukluğu yaşayabilir.

Bununla birlikte erken boşalma da eşlik edebilecek diğer bir cinsel işlev bozukluğudur. Erkek, bilinç dışı dinamikler nedeni ile partneri ile kurduğu "uygunsuz" teması olabildiğince erken sonlandırmak isteyecektir.

Cinsel isteksizlik ve soğukluk da erkekte görülebilecek diğer işlev bozukluklarına örnek verilebilir. Partnerini çok seven erkek, ona karşı çok güçlü bir şefkat besler. Ve bu, bir çift arasında asgari düzeyde olması gereken şefkat ilişkisini başat faktör haline getirir. Şefkat gibi "masum" bir hissin olduğu yerde şehvet gibi "kirli" bir his barınamaz. Sonuç olarak partnerini çok seven ancak ona dokunamayan bir erkek figürü karşımıza çıkacaktır.

Süreğen aldatmaların önemli nedenlerinden birinin Madonna & Fahişe Sendromu olduğu da bilinmektedir. Yıllardır evli olup, birbirinden ayrılmak istemeyen ancak bununla birlikte cinsel paylaşımlarını başka partnerlerle karşılayan çiftler günümüzün gerçeklerindendir.

Madonna & Fahişe Sendromunun Klinik Düzlemde Görünümü

Pek çok erkek danışan ya da çift, ömürleri boyunca bu sendromu duymamıştır. Hemen tüm vakalarda yansıma bir cinsel işlev bozukluğu ile gelen danışanlardan alınan detaylı cinsel öyküler neticesinde bu sendrom ile ilgili bulgulara rastlanmaktadır. Eşi ile uzun zamandır cinsel birliktelik istese de kuramayan danışanların zorlanmadan "duygusal ya da ilişkisel herhangi bir bağ kurmadığı ya da kuramayacağı" kadınlarla cinsel birliktelik kurabildiği, dolayısıyla süreğen olarak aldattığı vakalar olduğu görülmektedir. Bununla birlikte eşi ile cinsel birlikteliği yerine mastürbasyon ve porno ile hayatına devam eden erkeklerde de Madonna & Fahişe Sendromuna rastlanabilmektedir. Erkeğin; partneri ile evlendiği günden itibaren ya da eşin hamile kaldığını öğrendiği zamandan itibaren cinsel işlev bozukluğu göstermesi ve terapi talep etmesi de rastlanan durumlardandır. Cinsel birlikteliğe keskin biçimde yansıyıp yansımamasından bağımsız olarak partneri ile pornografik konuşmaktan çekinen ve utanan, partnerleri ile cinsel paylaşım yapmayı ( fanteziler, pozisyonlar vb. ) doğru ve uygun bulmayan erkeklerde de bu sendroma dair izler görülebilmektedir.

Yukarıda verilen örnekler dışındaki işaretler de dikkatle takip edilmelidir. Farklı biçimlerde ortaya çıkabilen ve kök bir sorun olan bu sorun için, kişinin kendisi ile ilgili farkındalığını yüksek tutması yararlı olacaktır. Doğal cinsel işlev ile ilgili sapmalar görüldüğü takdirde soruna karşı gözleri kapamak yerine yüzleşmek elzemdir.

Cinsel Terapiler ve Madonna & Fahişe Sendromu

Çiftlerin, cinsel işlevlerinde meydana gelen süreğen bozulmalar için bir uzmandan destek alması son derece önemlidir. Detaylı cinsel öykü alındıktan sonra bu sorundan muzdarip olan çiftler ile ciddi bir çalışma sürecine girmek gerekmektedir. Erkeğin dünyasında pornografiyi ve fantezileri canlandırıp partnerine aktarabilmesi odaklı bir çalışmanın tercih edilmesi doğru olacaktır. Kutsal görülen partner ile cinsellik konuşabilmek, arzuları dile getirebilmek, fantezilerden bahsedebilmek oldukça önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Alınacak olan cinsel psiko eğitim ve akabinde yürütülen davranışçı çalışmalar ile yol alınabilmektedir.

Çalışılacak tüm cinsel terapiler için önemli olan kriterlerden biri çiftin beklentisidir ( Keçe, 2016 ). Erkek için sorunun kökleri çok derinlerde olduğu için ve tüm romantik ilişkilerinin gelişimini etkileyen – şekillendiren kritik bir döneme uzandığı için erkeğin romantik ilişkilerde partnere bakışının 180 derece değişmesi çok büyük bir oranla mümkün olamamaktadır. Dolayısıyla yürütülecek olan ilişkideki cinsel yaşamın sıklığı ve şekli noktasında partnerlerin gerçekçi bir zeminde olması gerekmektedir. Duygusal olarak derin ve güçlü, cinsel olarak da asgari düzeyde beklentilerin çift taraflı olarak karşılanması çiftin ilişkileri için hedefi olabilir. Kurulacak bu beklenti temeli üzerinde çalışmak daha doğru olacaktır.

Romantik ilişkiler ve evlilikler için cinsellik elbette her şey demek değildir fakat önemli bir faktör olduğu atlanmamalıdır. Mevcut sorunların yok sayılması bireysel ve çift bağlamında zarar görmemize neden olacaktır. Bunun için gerektiği zaman destek almaktan çekinmemek gerekmektedir.

Kaynakça:

1. Keçe,C.(2016).Madonna Fahişe Sendromu.cemkece.com.tr
2. tr.wikipedia.org